Pazarlama kabuk değiştiriyor

İşletmelerin ve pazarlama literatürünün farklı farklı birçok yazarla tekrarladığı ve tüm pazarlama yayınlarında geçen; konuları özetleyen, aslında pazarlamacıların tüm bu farklılık, uğraş ve çaba içerisinde varmak istedikleri 2 nokta var. Biri customer acquisition (yeni tüketici kazanma), diğeri ise günümüzde giderek değeri artan customer retention (elde olanı koruma, sadakat sağlama)

Bu iki kavramdan biri dijital pazarlama araçlarının verdiği yeteneklerle pazarda farklılaşma konusunda giderek önem kazanıyor. Tüketici sadakati’nden söz ediyorum.

Tüm dünya artık, teknolojik şirketlerin sağladığı katma değerleri konuşuyor. IT sektörü ve bilişim devasa boyutlara ulaşmış vaziyette ve de muazzam bir artış trendiyle büyümeye devam etmekte. Amerika’yı geçtiğimiz sene, zor zamanlarında ayakta tutan bir güç olarak IT sektörü ve Apple konuşuluyordu. (Özellikle Apple’ın 2011 senesinde yakaladığı başarı sayesinde) –Türkiye’de 2012 sonu itibariyle dijital mecra pazar payı %20′lere çıktı.-

Kullanıcı tarafında mobil cihazların tümü bu trendle birlikte kullanıcıların beğenisine sunuldu. Yeni pazara tüm büyük üreticiler ve IT devleri katılarak pazarı büyüttüler. Nitekim, 2013′te 1 trilyon akıllı telefon piyasaya sürülecek ve böylelikle kullanıcı deneyimi giderek mobilleşecek.Dünyadaki gelişmelerden pazardaki tüm sektörler etkilenecek ve yeni satın alım süreçleri mobil cihazların bize sunduğu imkanlar ölçüsünde şekillenecek.

Tam bu noktada başlangıçta bahsettiğim elde olanı koruma ve sadakat sağlama, uluslararası tüm şirketlerde güncel pazarlama konusu. Çünkü artık mobil cihazlarında desteklediği yeni bir yaşam biçimi içerisindeyiz ve giderek artan penetrasyonla birlikte dijital medya değer kazanıyor; hatta daha doğrusu medya kabuk değiştiriyor. Eskiden olduğu gibi koltuğa arkasını yaslanan ve 1-2 fix kanal üzerinde git-gellerle tüketim yapan kullanıcı kalmadı. Artık kimse arkasını yaslanmıyor, bizzat tüketici iletişime geçmek istiyor. Sosyal medya, bu isteği şekillendirdi, artık her birimiz birer medya haline geldik. Hatta mevcut mecralar arasında en değerli kanal tüketiciler, çünkü arkadaşlarıyla paylaşımları, duvarında yaptığı beğeni, retweet, paylaşım ve yorumlar tüm arkadaş çevresinde ilgiyle okunuyor ve diğer hiç bir mecrada olmadığı kadar önemseniyor. Maalesef günümüz gençleri tüm diğer geleneksel kanalları çok çok konuşan, kirli yayın mecraları olarak algılanan, pasif, etkileşime geçmekten uzak, hep kendisi konuşan ama bizi dinlemeyen olarak görmeye başladılar. Bu yüzden tüketicinin bizzat hem içeriğe ve mecra yayılımına katkıda bulunduğu, hem de tüketici olarak ürünü kullandığı -prosumer- kanalları tercih ediyor.

Yeni tüketim alışkanlığının nedenleri ve pazarlamanın geleceği,  X, Y, Z jenerasyonlarının markalardan istekleri ve psikolojileri, yeni müşteri kazanma ve sadakat konularına yenilikçi çözümler ise bir sonraki yazıda.