SA'Dİ-Gülistân
"İşler kötü giderse kaygılanma:
Bengisuyun kaynağı karanlıkta!
Ey acıya uğrayan kardeş, üzülme sakın,
Gizli yardımı var ulu Tanrı'nın!
Günlerin dönüşü üzmesin seni
Sabır acı, ama hoştur meyvesi."
***
"Birinden zarar geldiği zaman,
Üzülme: bu zarar gelmiyor ondan...
Dostun ve düşmanın ne olduğunu
Sen hep Tanrı'dan bil, unutma bunu
Ne yaparsa yapsın dostlar, düşmanlar
Tanrı'dan izinsiz yapamaz onlar.
Bir ok, her ne kadar yaydan çıksa da,
Aklı olan bilir: Hikmet atanda!"
***
Kaynağı olsa da her bir nimetin,
Yoksulu korumak işi devletin...
Çoban için değildir elbet koyun,
Çoban, korunması içindir onun.
Muradına ermiştir bugün biri,
Didinmekten perişandır diğeri...
Görürsün birkaç gün beklersen eğer:
Toprak, düşler kuran beynini neyler!
Bir gün gelip çatar mukadder yazgı:
Kaybolur sultanlık, kölelik farkı...
Anlaşılmaz, ölünün toprağından,
Varsıl mıydı, yolsul muydu bu insan!
***
Gönül kırma elden geldiğince,
Çünkü bu yollarda vardır işkence!
Çaresiz yoksulun yardımına koş,
Sana da koşarlar, vakti gelince!
***
Kendinden Geçen Adam
Hiç unutmam; bir gece, bir kervanla şafak sökünceye dek yürümüş, sabaha karşı bir ormanın kenarında yatmıştırk. O yolculukta bizimle birlikte olan cezbeli bir adam, ansızın bir çığlık kopararak kendini çöllere attı, bir an bile durup dinlenmiyordu...
Sabah olunca:
"Bu ne haldir?" diye sordum.
"Gördüm ki," dedi, "bülbüller ağaçtan, keklikler dağdan, kurbağalar sudan, birçok hayvan da ormandan feryada gelmişler. Bunların hepsinin tespihe daldığını düşündüm, bu durumda benim uyumam insanlığa sığmaz!"
Dün, şafakta bir kuş inledi, öttü...
Aklımı, fikrimi aldı götürdü!
Bir gönül dostu da beni duyunca,
Dedi: "Bir kuş sesiyle senin bunca
Kendinden geçtiğine inanmak zor!"
Ben de ona dedim ki: "Yakışmıyor
İnsanlığa, Bir kuş tespih etsin de,
Ben susayım, hak bunun neresinde?"
***
Sen bir günahlıyı gördüğün zaman,
Surat asma, hoşlukla geç yanından!
Benim kötülüğüm neyine senin,
Yanımdan cömertçe geçmezsin niçin?
Yüzünü bu kuldan çevirme sofu,
Kötü bakma, hoş görüver sen onu...
Hiçbir efendilik yoksa da bende,
Sen yanımdan efendice geç yine de!
***
Deniz, taş atmakla nasıl bulanır?
Gücenen bir ârif sığ su sayılır!
Kendine bir zarar gelirse, katlan...
Affetmekle arıonırsın günahtan!
Mademki her şeyin sonu şu toprak...
Toprak olmadan toprak olmaya bak!
***
"Tüm paran saf altın olsun istersen,
Adım atamazsın aç, susuz isen...
Çöllerde kavrulan bir yoksul için,
Pişmiş şalgam iyidir som gümüşten!"
Bengisuyun kaynağı karanlıkta!
Ey acıya uğrayan kardeş, üzülme sakın,
Gizli yardımı var ulu Tanrı'nın!
Günlerin dönüşü üzmesin seni
Sabır acı, ama hoştur meyvesi."
***
"Birinden zarar geldiği zaman,
Üzülme: bu zarar gelmiyor ondan...
Dostun ve düşmanın ne olduğunu
Sen hep Tanrı'dan bil, unutma bunu
Ne yaparsa yapsın dostlar, düşmanlar
Tanrı'dan izinsiz yapamaz onlar.
Bir ok, her ne kadar yaydan çıksa da,
Aklı olan bilir: Hikmet atanda!"
***
Kaynağı olsa da her bir nimetin,
Yoksulu korumak işi devletin...
Çoban için değildir elbet koyun,
Çoban, korunması içindir onun.
Muradına ermiştir bugün biri,
Didinmekten perişandır diğeri...
Görürsün birkaç gün beklersen eğer:
Toprak, düşler kuran beynini neyler!
Bir gün gelip çatar mukadder yazgı:
Kaybolur sultanlık, kölelik farkı...
Anlaşılmaz, ölünün toprağından,
Varsıl mıydı, yolsul muydu bu insan!
***
Gönül kırma elden geldiğince,
Çünkü bu yollarda vardır işkence!
Çaresiz yoksulun yardımına koş,
Sana da koşarlar, vakti gelince!
***
Kendinden Geçen Adam
Hiç unutmam; bir gece, bir kervanla şafak sökünceye dek yürümüş, sabaha karşı bir ormanın kenarında yatmıştırk. O yolculukta bizimle birlikte olan cezbeli bir adam, ansızın bir çığlık kopararak kendini çöllere attı, bir an bile durup dinlenmiyordu...
Sabah olunca:
"Bu ne haldir?" diye sordum.
"Gördüm ki," dedi, "bülbüller ağaçtan, keklikler dağdan, kurbağalar sudan, birçok hayvan da ormandan feryada gelmişler. Bunların hepsinin tespihe daldığını düşündüm, bu durumda benim uyumam insanlığa sığmaz!"
Dün, şafakta bir kuş inledi, öttü...
Aklımı, fikrimi aldı götürdü!
Bir gönül dostu da beni duyunca,
Dedi: "Bir kuş sesiyle senin bunca
Kendinden geçtiğine inanmak zor!"
Ben de ona dedim ki: "Yakışmıyor
İnsanlığa, Bir kuş tespih etsin de,
Ben susayım, hak bunun neresinde?"
***
Sen bir günahlıyı gördüğün zaman,
Surat asma, hoşlukla geç yanından!
Benim kötülüğüm neyine senin,
Yanımdan cömertçe geçmezsin niçin?
Yüzünü bu kuldan çevirme sofu,
Kötü bakma, hoş görüver sen onu...
Hiçbir efendilik yoksa da bende,
Sen yanımdan efendice geç yine de!
***
Deniz, taş atmakla nasıl bulanır?
Gücenen bir ârif sığ su sayılır!
Kendine bir zarar gelirse, katlan...
Affetmekle arıonırsın günahtan!
Mademki her şeyin sonu şu toprak...
Toprak olmadan toprak olmaya bak!
***
"Tüm paran saf altın olsun istersen,
Adım atamazsın aç, susuz isen...
Çöllerde kavrulan bir yoksul için,
Pişmiş şalgam iyidir som gümüşten!"
Yorumlar
Yorum Gönder