Tutkulu yaklaşım
"Yalnızca tutkular, büyük tutkular, ruhu, büyük işler
başaracak şekilde geliştirebilir." Denis
Diderot
Tutku duymamız gereken işe günümüzün büyük bölümünü
vermeliyiz. Faaliyet olarak değil
hayallerimiz de orada olmalı. Rüyalarımıza girmeli. Birine
bizim hakkımızda birşey sorulduğunda akıllara o gelmeli. Her yerde onu
sayıklamalıyız. Belki bir çok kişiye abartılı gelebilir. Ancak gerçek anlamda
empati kuramayanlar abartılı bulacaktır. Normale göre abartılı olmazsa koca bir
dağın zirvesinde, herkesin tepesinde olamaz. Zirveye çıkmak için abartmak
gerekir. Abartarak sevmek, her daim ona şartlanmak ve her şeyi onun için
tatmak. Ancak bu şekilde büyük işler başaracak meziyetler keşfedebiliriz.
Bunu açığa çıkaracak durumu kişi kendisi yaratmalıdır.Tüm
sosyal hayatından çıkıp kendine uzun uzun bakmalı ve kararını vermelidir.
Günümüzdeki tüketim odaklı sosyal hayat, doğuştan yırtıcı birer hayvan
olanlarımızı dahi arenalardan
uzaklaştırıyor. Beynimizi saçma şeylerle doldurup, vaktimizi samanıları
tutuşturmakla harcıyoruz. Oysa yapmamız gereken bize gerçek enerjiyi
-sıcaklığı- verebilecek kaynakları aramak. Bu bazen bir kitap, bir film, bir
öğretmen veya bir anne olabilir. Herkesin farklı bir hayatı ve dolayısla apayrı
kaynakları vardır. Bunların farkına varmalı ve kullanmalıyız. İçimizde
hemencecik tutkuya dönüşecek hedefler bulamayabiliriz. Küçük bir yerden
başlangıç yapmak, başarmaya odaklanmak ve yılmamak öncelikli hedefimiz
olmalıdır. Bunların yanında sosyal çevremizde ve işimizdeki
başarısızlıklarımızdan hangi hataları yaptığımızı düşünerek bir anlam çıkarmak
bize büyük bir olgunluk kazandıracaktır. Hayat hepimize bazı zorluklar ve o
zorluklardan çıkacabilmemizi sağlayacak yollar sunar. Gerçekten önemli olan her
darbe sonrası ilerlemeye devam
edebilmektir.
Yorumlar
Yorum Gönder