Iphone 6 Lansmanının Ardından Yeni Ürünlerin Arkasındaki Stratejiler

Apple 6, iWatch ve iOS 8’in lansmanları mobilin karadelik etkisini artacağını çarpıcı bir biçimde öne çıkardı. Özellikle mobiltelefonlardaki yetenek gelişiminin azalması nedeniyle, Apple & Samsung gibi üreticilerin, farklı birkaç konuya daha odaklanmalarını sağladı. İnternet of things olarak özetleyebileceğimiz, yaşam alanımızdaki diğer tüm araçların dijitalleşmesine yatırım yapacakları önemli konulardan birisi olarak gösteriliyor. Bunun yanında, unutulmaması gereken konu mobil ekranın birincil medya haline geliyor olması… Bu nedenle reklam konusunda da mobil eksen çevresinde bir konumlanma olacak. iBeaconlar, iPay sistemleri,  bunlarla beraber ilerleyen hukuk (e-para, izinli veri..) yaşamlarımızda büyük değişim yaratarak akıllı telefonlarımızın cüzdanlarımız da dahil birçok “kişisel” eşyamızın yerini alacağını gösteriyor. Burada kişiselin altını çizmek gerekiyor. Sonlara doğru belirteceğim veri konusunda kişisel verileri üzerinde taşıyor olmanın getirisi, bir gün Google arama motoru olmaktan kat kat daha değerli hale gelecek.

Mobilin giderek birincil mecra haline geleceğine, mobilin tüketiciye dokunma gücüne dair global birkaç veri ile pekiştirmek gerekirse:

• 18-29 yaş arası kişilerin %90’ı telefonla uyuyor. (telstra)
• İnsanlar mobil üzerinden günde ortalama 180 dk vakit harcıyor. (144dk + 34dk tablet) Toplam dijital ise 290dk. (inmobi)
• Nerede kullanıyoruz?
• %77 yatak
• %70 tv
• %65 beklerken
• %43 aile ile
• %41 tuvalet
• %36 yolda
• %35 arkadaşlarla
• %34 alışverişte

Teknolojik gelişmeler, hızla çıkan ürünler & mobil internetin gelişmesi pazarlama dünyasında verimli mobil çalışmaların yapılmasını kaçınılmaz hale getiriyor. Amerika’daki büyük gelişmeler de gösteriyor ki 2015’de dijitalin de giderek mobilleştiği birçok pazarlama çalışması göreceğiz.

Mobil ödeme, mikro lokasyon yetenekleri ve mobil reklam yetenekleri bizlere açıkça satın alma sürecinin başlangıcından sonuna kadar takip edildiği bir yapı kazandıracak. Nitekim bu durum, mağazalarında akıllı hale gelmesini sağlıyor. Yani mağaza önünden geçen toplam kişi sayısı, profili, mağaza ziyaretçilerinin deneyim haritası, satın alma & satış sonrası iletişim gibi bir markanın hayati fazlarında pazarlamacıların imdadına mobil yetenekler sağlayan akıllı ajans & firmalar destek olacak. Bu durumu büyük çaplı şirketlerin adımlarıyla gözlemlemek rahatlıkla mümkün…

Macy’s mağazaları Amerika genelinde ibeacon teknolojisinin yeteneklerini kendi yapısına entegre ederek yeni bir pazarlama deneyimine yelken açtı. Macy’s pazarlama yetkililerinin birincil hedefi 2015 İlkbaharıyla beraber tamamen tüketiciye göre kişiselleşen bir mağaza deneyimi oluşturmak üzerine… Yaklaşık 793 noktada mağazası olan dev marka, mobilleşmenin getirdiği yeni yetenekleri kullanmak istiyor.

Mobilde yaratılan akıllı yetenekler aslında her alanda yenilenmeyi beraberinde getiren bir domino etkisi oluşturmuş durumda.. Yaşamlarımızın giderek mobilleşerek kolaylaşıyor olması bir yandan iyiyken, diğer yandan da Minority Report filmindeki sahnelerin hayal ürünü olarak kalmayacağını gösteriyor. Apple gibi bir devin yeteneklerini dışarıya açmadan kendi yatırımlarıyla, datanın işleneceği önemli ürünleri yanlızca kendi üzerinden ilerletmek istemesi, dijitalin özgür & asi beyinlerine ters gelse de, burada gücü elinde tutan Apple doğru zamanda yeni lansmanlarla mobil pazardaki gelişmeleri daha uzun bir sürece yayarak pazarı yönetmek istiyor… Bu bağlamda en büyük gücü Steve Jobs’un temellerini attığı güçlü marka algısı & şirket yapısı olduğu söylenebilir..

Görünen o ki Tim Cook, Steve Jobs’un hayalindeki Apple dünyasıyla, IBM gibi büyük altyapı & teknoloji sağlayıcılarla iş birliği halinde, yaşamlarımızı 1 adım daha dijitalleştirmeye çalışacak. Sağlık uygulaması, ödeme uygulaması gibi şeyler arka planda çok daha önemli kişisel dataları anlamlandırmaya olanak sağlayacak. Apple’ın bu stratejik görüşü aslında, haritalama hizmetini ayırdığında açığa çıkmıştı. Google gibi bir data okyanusundan 1 adım ötesine geçebilmenin en doğru zamanı, insanlara satılan cihazlar içine ek katma değer sağlamak oluyor. Buradaki data siloları, teknolojik gelişmeler durağanlaştığında şirketlerin ana özkaynaklarından birisi olacağından Apple ödeme & sadakat, lokasyon gibi bileşenleri bu anlamda dışarıya açmıyor.. (Apple’larda NFC uygulamasını sadece iPay uygulaması ile kullanabiliyorsunuz.)