Pazarlamayla Şekillenen İhtiyaçlar Listesi
Bireyler özellikle ürünlerin giderek birbirlerine benzediği
küresel pazarda, birçok kanaldan pompalanan reklamlar ve 5 duyuya hitap eden
marka olabilme çabası nedeniyle, ürünlerden sağlanan fayda kavramındaki
rasyonel düşüncenin duygusal karar mekanizmasına bırakılma etkisi altındadır.
Bu nedenle pazarlamanın marka algısı yaratma konusundaki katma değeri giderek
artmıştır. Son karar, farklı farklı birçok iletişim kanalından gelen bilgi ile
rasyonel olarak tasarlanır. Pazarlamacılar, bu rasyonel analiz öncesi ürünü ve
markayı birçok kanalda farklı deneyimlerle tüketicinin zihnine olumlu kayıt
etmesine odaklanmaktadır. Bu durum pazarlamacıları işin kaynağını gözlemlemeye
yönlendirir.
Nöro pazarlama kavramı yukarıda bahsettiğimiz şeyler
neticesinde öne çıkmıştır. Nöropazarlama çalışmalarının en büyük örneklerinden
biri olan Coca Cola & Pepsi deneyidir. Araştırmada bir denek grubu Pepsi
içmelerine rağmen içtiklerinin Coca Cola olduğunun söylenmesi Pepsi içtiklerini
bildikleri sefere ait tatmine oranla 10 kat daha fazla zihinsel uyarı
gözlenmiştir. Sonuç pazarlama dünyası için çarpıcıdır. Ürünler arasındaki tat farkı
çok az gözlemlenirken, markayı deneyimlemenin getirdiği tatmin farkı çok daha
büyük olmuştur. Coca Cola bunu bugün bir “pssstt” sesi duyduğumuzda dahi
kendisini hatırlamamızı sağlayan reklam ve pazarlama çalışmalarına borçludur. (Buyology, M.Lindstrom)
İnsanların zihin haritasında pozitif deneyimlerle
çerçevelenmiş markalar her daim uzun ömürlüdür. Ürün veya pazarlama yöneticisi
olmak temelde doğru okunan hedef kitleye sağlanan deneyimin devamlılığını
sunabilme, şartlara ayak uydurarak arttırma sorumluluğudur.
Bu nedenle pazarlamacı daima soru sorar, gözlemler ve
şartlara uygun yeni metotlar geliştirmek için sürekli yeniliklerden haberdar ve
yenilikçi olmalıdır. Uzun soluklu marka deneyimini yaratan temel şey,
toplumların sosyo-ekonomik davranışlarının gözlemlenerek nereye doğru yol
aldığını algılamayı ve yaratıcı olmayı gerektirir. Pazarlamacı, var olan
ihtiyaçları gözlemleyerek, uygun biçimde ortaya çıkaran olmalıdır.
Birkaç jenerasyon öncesine kadar evlilik teklifi ile
birlikte “tek taş pırlanta” alma alışkanlığı yoktu. Bu eylem sonradan
şekillenmiş tüketim tabanlı bir eylemdir. Örneğin: Amerika’da teklif yapacak
erkeğin maaşının 2 katı değerinde bir yüzük alması uygundur gibi tüketiciyi
yönlendiren bir kavram vardır. Bu alışkanlıkların benzerleri bizlere reklam
mecralarıyla birlikte pompalanır. Aslında geçmişimizde var olan evlilik
kutlamasıyla ilgili bir ödül göreneğinin günümüze uygun haliyle tekrar
sunuşudur. Bu konu, film ve dizilerde fakir bir erkeğin ne yapıp edip satın
aldığı değerli bir tek taş & evlilik teklifi ile zihinlere duygusal olarak
kazınabilir. Bu tutum aslında, büyük bir anımızı, değerli şeyler sunarak
karşımızdaki insana sen her şeye değersin ve benim için çok değerlisin
diyebilmenin bir etiketidir. Değerli eşya sunmak ve bunun evlilik gibi bir
konsept ile büyük bir hedef kitleye yönelik pazarlanması; ürünlerin çiftlere
özel tasarımlara sahip olması ve reklam mecralarında değerli hissettirmenin şık
bir yolu olarak sunulması sayesinde bugün evlilik konsepti altında toplanan
pazarın bu hale gelmesine katkı sağlamıştır.
Tüketim, insanların zihinlerinde yaratılan algılarla başlar.
Zihinlere sürekli pompalanan muhteşem hayatlar, farklı hazlar; deneyimler,
yaşamlarımızı renklendiren eylemlerdir. Bu nedenle pazarlama, yaşamla iç içe
ihtiyaçların bilincinde, özgün metotlarla matematiksel bir devinim içinde
ilerleyen rasyonel dünyanın; yaratıcı, duygusal ve tutkulu insanlarına güzel
bir deneyim sunmaktan sorumludur. Bu deneyimler genellikle bilinçaltını hedef
alan arketiplerdir. (C.Jung, Jungian Archetypes)
Nitekim, pazarlamanın şirketler içerisindeki önemi giderek
artmıştır. Özellikle bu konuyu günümüze bağlayacak olursak, şirketlerin
tüketicilerin değişen yaşam biçimlerine uyum sağlayabilmeleri açısından
interaktif çözümler giderek birer şart haline gelmiştir. Tüketicinin birçok
mecradan neredeyse 24 saat rahatsız edildiği reklamlar yerine, akıllı pazarlama
dokunuşlarıyla müşterilerin kalbini kazanmak giderek önem kazanmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder