Osmanlıcılık, İslamcılık giysileriyle şov yapan kutuplaşmış düşüncelere cevap
Tost taktiği dediğimiz taktikle yazılmış bir cevaptır. Bir
şablon haline getirip, konudaki kişileri uzak tutmaya çalıştım.
A kişisi:
Bu ne oğlum her yere osmanlıca arapça fotoğraflar
koymuşsun.. Osmanlıcık popüler oldu ama kaptırma bu işlere şekilcilikten ibaret
hepsi; kendini dışa pazarlama, saydırma çabası içerisinde herkes.. inancın bu
şekilde kullanılmasına, yozlaşmasına izin verme.. Ki zira, senin buna ihtiyacın
yok hitabetin, zengin sohbetin, insancıllığın ön planda olsun. İçsel huzurun ve
insancıllık inancını gösteren ifade biçimleridir ve inancını ön plana atmamak
seni daha aydın gösterir.. Nacizane önerim, samimiyete güvenerek net biçimde
ifade etmeye çalıştım.
Sohbete, kaynak paylaşımlarına devam edelim.. Kişisel
gelişim, fikirler, yazılar ne alemde neler yapıyorsun? Yazıların oldukça
şekillenmiştir ve bu konuda bir yerlerde görüşlerini ifade eden birisi haline
gelmişsindir diye düşünüyorum..
B kişisi:
.... Uzun bir yazı.. Osmanlıca ağırlıklı... Dinin içsel yararlarını
kabul ederek, bir eda ile ifade edilmesini, dışarıya sergilenmesini belirtiyor.
A kişisi:
Kendini -3 numara- başaran gösteme çabası gördüm... kendini
değerli gösterme çabasıdır bu... Bana karşı rahat olabilirsin kardeşim benim
yakınım olarak her ne kadar iş yoğunluğu nedeniyle görüşemesek de birbirimize
benzeriz... Dolayısıyla ifade ettiklerini Türkçe olarak algılamak isterdim...
%50 sini algılayamadım gerçekten..
Osmanlı gibi 13 adet cihan devletler kurmus bir ulusun ki bu
ulus bir çok ırkı, dili ve dini içerisinde hoşgörü ile kaynaştırmıştır ve aynı
zamanda bu millet kendi içerisinde olan alt kimlik ve kültürler vaabında
zenginliği ile tüm antropologları şaşkına uğratan bir Türk bilincine sahip
olarak kurtuluş savaşı geçirmiştir. Türk dilini ve Türk tarihini kullan ve
benimse "B kişisi"'ciğim işte şekilcilik ve toplum içinde hakimiyet
bu noktada başlıyor..
Osmanlı devleti uygarlığımızın son kalan neferi olarak miladını doldurdu. Bunun açıkça tek sebebi vardı. Yeniliklerden kaçan yönetim: dine dayalı, yaşam tarzının endüstriyelleşme ile hala kullanılır halde kalması ile bunun her noktadaki yansıması: kulluk felsefesindeki yönetim sayesinde dini ve diğer üst vazifedeki liderlerin kendi düzenlerini bozmamak amacıyla tüm yeniliklere insanları kapatarak, fanus içindeki imparatorluğun kan akışının durmasını beklemesi nedeniyledir. En basitinden fikirlerimizi borçlu oldugumuz kitap okumak fiili bile o dönemler dini liderler nedeniyle imkansıza yakındı. 30 krş a alınabilecek kitap, dışarıdan basılıp getirilen tüccarlardan 30 lira karşılığında alınıyordu.. Günah olarak vurgulandığı için... (Eric Hoffer'ın yorumuyla bu durum üst düzey toplumsal kontrolü elinde bulunduran insanların diğer insanların aydınlanmasını engelleme çabası ve mevcut durumu koruyarak üstünlüklerini devam ettirme çabası olarak görebiliriz) Bugün gene benzer durumdayız. Zamanında yapamadıklarımız ve hala yapmadıklarımız nedeniyle, hala cep telefonlarımızı, bilgisayarlarımızı aynı pahalılıkta alıyoruz malesef...
Osmanlı devleti uygarlığımızın son kalan neferi olarak miladını doldurdu. Bunun açıkça tek sebebi vardı. Yeniliklerden kaçan yönetim: dine dayalı, yaşam tarzının endüstriyelleşme ile hala kullanılır halde kalması ile bunun her noktadaki yansıması: kulluk felsefesindeki yönetim sayesinde dini ve diğer üst vazifedeki liderlerin kendi düzenlerini bozmamak amacıyla tüm yeniliklere insanları kapatarak, fanus içindeki imparatorluğun kan akışının durmasını beklemesi nedeniyledir. En basitinden fikirlerimizi borçlu oldugumuz kitap okumak fiili bile o dönemler dini liderler nedeniyle imkansıza yakındı. 30 krş a alınabilecek kitap, dışarıdan basılıp getirilen tüccarlardan 30 lira karşılığında alınıyordu.. Günah olarak vurgulandığı için... (Eric Hoffer'ın yorumuyla bu durum üst düzey toplumsal kontrolü elinde bulunduran insanların diğer insanların aydınlanmasını engelleme çabası ve mevcut durumu koruyarak üstünlüklerini devam ettirme çabası olarak görebiliriz) Bugün gene benzer durumdayız. Zamanında yapamadıklarımız ve hala yapmadıklarımız nedeniyle, hala cep telefonlarımızı, bilgisayarlarımızı aynı pahalılıkta alıyoruz malesef...
Diğer yandan, tüm islam devletlerini avrupa: zamanının
ingilteresi ve şimdi amerika olmak üzere uygulanan islam üzerinden ayrıştırma
felsefesi ile o kadar arabı birbirlerinden ayrıştırıp, ülkelere ayırarak:
yönetemiyorsan ayrıştır ve hakim ol stratejisiyle, tüm petrol kanallarını
yönetebilmektedir. Bir grup arap ellerindeki zengin materyalleri kullanamayan,
ideolosiz yaşayan, şekilci insanlar haline geldiler. (Tüm şeyhler ve aileleri
tüm dayatmaları halklarına uygularlar ancak, kendi yaşamlar tam tersidir;
kadınlarla birlikte olur, uyuşturucu ve alkol alırlar ve halklarının
gelecekleri için kullanmaları gereken paraları, hiçbir sorumluluk hissetmeyerek
nefissiz biçimde kendi keyiflerine göre harcarlar..) ve bu sayede bugün islam
devletleri zenginlik içerisinde fakirlik çekmektedir.
Din üzerindeki kıyafet, saçın şeklin kadar masum değildir...
Tehlikeli ellere geçtiğinde kitlelerin
düşünmeden fikirleri üzerinden yönetilebileceği silahlar
haline gelir... işte bu yüzden laiklik var olmak mecburiyetindedir.. ve dinin
insana ait oluşu içsel bir gelişim olarak kalması hayati önem taşımaktadır. Ben
bu satırları ne kadar yazıyor olsam da sen gene uzunca düşünerek aşafatlı
cümlelerle osmanlıca yazmaya gayret ederek bana zihninin ne kadar çağdaşlıktan
uzaklaştığını anlatabilirsin, ancak durum budur dostum..
İkimizde her ne kadar dini, inanclarımızı benzer boyutlarda
yaşamaya çalışan insanlar olarak kalsak da senin düşüncendeki insanlar
-dışarıdan öyle gözüküyor- soyut ve insana ait bir olguyu şekilcilikle
somutlaştırıyor kelime, kur-an harici tasfir ve diğer ifadelerle insanlara ait
olan bir inanç olgusunu zedeliyor: etkiliyor ve diğer yandan da ülkenin gelişimine zarar vererek insanlar
arası saygı çerçevesinde işlenen dini ve ırklara özgü kültür ve anlayışları bir
yaşam felsefesi dayatmasıyla sorun haline getirerek, adeta taraf olmayan
bertaraf olsun diyorsunuz.
Bana kutuplaşmış bir ideolojide yaşanan islamcılığa saygı
duymamı bekleme... İnsanları etkilemekten başka bir şey değil. Bir din böyle
yaşanmamalı... Bir saç traşı ya da üst baş değildir din.. İşte bu algı
yozlaşmanın kanıtıdır "B kişisi" 'ciğim.
Benim sorun olarak gördüğüm şey insanların dini açıdan
sömürülmeye bu kadar müsait cahil kişiler olarak haklarının farkında olmadan,
çağdaş bir devlet ve dünya örgüsünün anlamını bilmeden yaşayarak
kullanılmalarıdır. Bu durum Türkiyenin geri kalan yapısını: %75 enerji
kaynağını ithal eden, Isparta kadar ülke olan Hollanda'nın bizden daha fazla
meyve sebze dahi ihraç edebiliyor olması, neredeyse tüm ara mal gereksinimini
ithal ederek elde eden bir ülke olmamız, diğer bir yandan da tüm avrupai ünvanlar ile bezenen
zengin koç, sabancı ailesinin zevkle gösterdikleri evlatları -ülkelerini
eğitmek; vasıflı , çağdaş insanlar yetiştirmek; onları göz tacı yaparak geriye
çekilmek varken, hala bir ego savaşı içerisinde hangi ailenin çocuğu neler
yapıyor mücadelesi gibi...-
... İşte beni ilgilendiren konular bunlar "B
kişisi"'ciğim bunlar gerçek ve hayatla bağlantılı ve dolayısıyla, fakir
insanımızın ekmeğinin değere bineceği noktalar ve bu noktaların bilimsel, güçlü
bir biçimde ele alınabilmesi için dinin bir maşa olarak kullanımamaması
gerekir.. Zira Osmanlı İmparatorluğu üzerine kurulan 13 cihana sesini duyurmuş
devletlerin Kurucusu Türk milletinin vatanına ve tarihine layik olan bir refah
düzenine girelim...
Daha da fazla örnek geliyor aslında aklıma ama seni yürekten
inandıramayacağımı görmek acı verici.. işte aramızdaki mesafeler belkide
bundandır...
Senin yazına kıyasla çok zıt bir yazı oldu ancak bu durumu
çok önemsiyorum özelliklede dinin şekilciliğiyle zengin olan insanlar ve dine
biçtikleri değer nedeniyle destek alarak yetenek vb... bilgi becerileri
olmaksızın gelir kapısı olarak inançlı kategoride kendini göstererek, dini
kullanan insanlar var her yerde... işte bu yüzden osmanlıcılık, ve bugünkü
islamcılık tamamen bir şekilden ibaret ve bu durum genel olarak insanları da ya
şekilci yapıyor ya da islam dininden soğumalarına neden oluyor kanısındayım..
oldukça uzun oldu.. Aileme, bu kadar uzun yazmıyorum
gerçekten.. konuşacak şeyler birikmiş ya da benim bu konudaki hassaslığım açığa
çıktı bilmiyorum ancak okuduğun anlamlandırdığın için şimdiden teşekkürler:)
Yorumlar
Yorum Gönder