Pazarlamanın en sık görülen 5 hatası
"Etkin
pazarlama, alışkanlıklardan geri adım atmak, ev ödevini iyi yapmak ve
(genellikle) tekrar sıfırdan başlamaktır" diye söze başlayan James, hem
son tüketiciye yönelik pazarlama hem de işte işe pazarlama konusunda önemli
ipuçları veriyor. Geçtiğimiz on yılda dünyanın en rekabetçi pazarlarında
kendilerine yer edinmeye çalışan pek çok şirketin pazarlamasının
"berbat" denecek düzeyde olduğunu söyleyen James'in beş maddelik
listesine bir göz atalım isterseniz:
1- Müşteri
profili hakkında bir fikir olmaması
Pek çok
pazarlamacı dünyaya o kadar ürün merkezli bakar ki, müşterinin gerçekte neye
ihtiyaç duyduğu, ürünü nasıl kullandığı pek umurunda olmaz. Bu tür
pazarlamacılar için ürünleri mükemmeldir ve ürünü almak için bu yeterli bir
nedendir.
2- Müşteriyi
dinlemek için zaman ayırmamak
Bazı
pazarlamacıların müşteri hakkında bir fikri olsa bile müşteriyi gerçekten
dinlemek için zaman harcamazlar. Onlar genellikle pazarlama araştırmaları
yaparlar, yaptırırlar ve demografik verileri kullanırlar. Ancak bunun sonucunda
ortaya çıkan pazarlama mesajları ürünü satın alması beklenen insanlar için genellikle pek bir anlam ifade etmez.
3- Müşterinin
müşterisinin ne istediği konusunda fikir sahibi olmamak
Bazı
pazarlamacılar müşterinin ne istedğiini dinlerler ve onların isteklerini yerine
getirecek yollar ararlar. Bu genellikle kulağa hoş gelir ama B2B yani işten işe
satışlar sözkonusu olduğunda tamamen yanlıştır. Çünkü bu durumda önemli olan
sizin müşterinizin ne istediği değil, müşterinizin müşterisinin ne istediğidir.
Çünkü satışın gerçek hedefi onlardır.
4- Anlamlı bir
"değer önerisi" formüle edememek
Pazarlamacılar
müşterilerinin müşterininin ne istediğini anlasalar bile müşterilerini ve
onların müşterilerini aynı anda tatmin edebilecek bir değer teklifi formüle
edebilmeleri son derece zordur. Böyle bir değer önerisi yaratmak yapılan işe
iyice nüfuz ederek tüm dinamikleri kavramayı gerektirir. Bu, çok deneyimli
pazarlamacıların dışında başarması
zor bir iştir.
5- Değer
teklifini 25 kelime veya daha azıyla tanımlayamamak
Pazarlamacılar
büyük değer önerisini formüle etseler bile bunu tanımlamakta güçlük çekerler.
Çoğu zaman boş laflar ve soyut tanımlarla dolu uzun cümleler işin özünü
kaçırır. Bu tür bir mesajı yazmak ender görülen bir yetenektir. Çok büyük
şirketlerin korkunç mesajları da zaten bunu gösteriyor.
Peki çözüm nedir?
Geoffrey James,
çok zor bir işi başarmaya çalışan pazarlamacılara kızmamak gerektiğini
söylüyor. Gerçek çözüm, alışkanlıkları bir yana bırakmaktan ve neler olup
bittiğini gerçekten anlayana kadar ortamı, müşterileri dinlemekten geçiyor.
İşlerin gerçekten nasıl yürüdüğünü anladığınızda ise mesajları oluşturmak için
işi profesyonellere devretmek
gerekiyor.
Bu işin ne yazık
ki bir "kısayol tuşu" bulunmuyor.
Yorumlar
Yorum Gönder