İş modeli oluşturmak: ctrl+c, ctrl+v mi?
Web siteleri üzerindeki araştırmalarımı yaparken dikkatimi çeken ve yeniden yakaladığım bir analizi paylaşmak istiyorum. Kuponnow web sitesi voucherclouddan direkt olarak kopyala yapıştır yapılmış durumda... Bu kadar kolaycı bir işletme mantığıyla başarıyı beklemek bana çok saçma geliyor. Mükemmelliyetçi yapım mı yoksa, zoru seven mantığım mı bunu böyle buldu bilemiyorum ama bana genç bir girişimci olarak oldukça kolaya kaçılmış bir iş modellemesi olarak gözüktü ve yaklaşık 1 sene evvel okuduğum bir kitapdan yaptığım analizi de teyit etmemi sağladı. (kitap: “P&G’nin 165 yıllık serüveni”)
Yorum:
Kupon mantığı Türkiye'de henüz İngiltere kadar gelişmediğinden; gerek tasarım, gerekse ürün detayları, -hatta hazırlanan F.A.Q.- Türk insanı için yeterli açıklıkta ve detaylara sahip değil. İngiltere'de yaşayan insanlar bu işi uzun süredir kullanıldığından dolayı, bu kurguyu daha farklı kullanıyorlar… Bu tespit sadece bu site için geçerli değil Türkiye’de bunun gibi bir çok iş bulabiliriz. (kopyala-yapıştır gitsini severiz biz)
Bu durum daha önceden okuduğum bir şeyi bana hatırlattı. P&G'nin uluslararası işlerdeki başarısını anlatan bölümde analiz yapmamı sağlayan bir çok örnek vardı. (çamaşır deterjanı tide’ın Meksika ve Japonya pazarına girişleri birbirinden oldukça farklı olmuştu. vb...) insanların kullanım alışkanlıklarını direkt olarak değiştirmek ve ya uyum sağlamalarını beklemek başarısız bir girişimdir. Pazarı feth etmek için kültürel öğelerden, halka sıcak gelen kişilerden yararlanılmalı... En önemlisi ise mevcut değerlerine ve kullanım alışkanlıklarına paralel olarak ürün yeniden şekillendirilmelidir.
(Meksika pazarında deterjan gazete kağıtlarıyla satın alınıyordu, dolayısıyla pazar alışkanlıklarına uyum sağlamalısınız; bir anda renkli renksiz deterjan, yumuşatıcı vb.. gibi farklı; detaylı feature setlere sahip ürünlerle ben geldim diyerek başarı beklenemez. Bu dünyadaki her firma için böyledir. Dolayısıyla, sizde gazete kağıdında satar ve rafa da daha iyi olduğunu iddia ettiğiniz -yeni alışkanlığı- bir ürün koyarsınız. Sonraları, iletişim yöntemleriyle insanların zihinlerinde olumlu bir algı yaratır bunun üzerine ilerlersiniz.)
Bunu daha rahat anlatmak adına benzer bir durum: yabancı firmaların reklamında oynuyan sarışın beyaz tenli, renkli gözlü avrupalı çocuklar ya da yakın dönemde tv’lerde dönen "aa babaannem gelmiş bu onun pudingi” -reklam bunun gibi birşeydi- (Türkiye’de hangi babaanne pudingiyle torunları arasında meşur olur :S).
(Meksika pazarında deterjan gazete kağıtlarıyla satın alınıyordu, dolayısıyla pazar alışkanlıklarına uyum sağlamalısınız; bir anda renkli renksiz deterjan, yumuşatıcı vb.. gibi farklı; detaylı feature setlere sahip ürünlerle ben geldim diyerek başarı beklenemez. Bu dünyadaki her firma için böyledir. Dolayısıyla, sizde gazete kağıdında satar ve rafa da daha iyi olduğunu iddia ettiğiniz -yeni alışkanlığı- bir ürün koyarsınız. Sonraları, iletişim yöntemleriyle insanların zihinlerinde olumlu bir algı yaratır bunun üzerine ilerlersiniz.)
Bunu daha rahat anlatmak adına benzer bir durum: yabancı firmaların reklamında oynuyan sarışın beyaz tenli, renkli gözlü avrupalı çocuklar ya da yakın dönemde tv’lerde dönen "aa babaannem gelmiş bu onun pudingi” -reklam bunun gibi birşeydi- (Türkiye’de hangi babaanne pudingiyle torunları arasında meşur olur :S).
Kıssadan hisse, işletmeci kullanacağı iş modelini terzi gibi giydireceği pazara göre yeniden dikmeli...
not: babaannemin mücedderesini özledim. Yakınınızda ise kıymeni bilin :P
Yorumlar
Yorum Gönder