Pazarlama 3.0
Alvin Toffler'a göre insan uygarlığı ekonominin geçirdiği aşamalara göre 3'e ayrılabilir.
-En önemli sermayenin tarım olduğu dönem
-Sanayi devrimi ile fabrikalaşmaya atılan adım
-Enformasyon, akıl ve ileri teknolojinin önemli katkı sağladığı dönem
Pazarlama1.0: H.Ford: "Her müşteri istediği renkte ürüne sahip olabilir, tabii renk siyah olduğu sürece."
Pazarlama 2.0: Müşteri yönelimi var. Dünya üzerindeki ekonomik dalgalanmalar tüketiciyi etkiledi ve giderek tasarruf etmeye başladılar. Sanayileşme ile küreselleşme tüketiciye bir çok marka arasından en iyisini seçme özgürlüğü tanıdı.
Pazarlama3.0:
-Katılım çağı
-Küreselleşme paradoksu çağı
-Yaratıcı toplum çağı
Tüketiciler "prosumer" hem tüketici hem üretici konumuna geldi. İş birliği ve sosyal bakış farklılık yaratabilmek için şart, çünkü artık markaların topluma, çevrelerine sorumlulukları var. (input-process-output sürecinden tüketiciye gelinceye kadar ki her aşamada, tüm paydaşlarına olan sorumluluğunu ve bilinçli marka anlayışını sergilemek. Sürdürülebilirliği yaratmak.)
-Sosyal medya:
*Expressive
*Collaborative
Tüketicinin yaratması, paylaşarak ürüne katılması, ürünü eleştirmesi, yani ürünün yeni sözcüsünün "kullanıcı" olduğu dönem. Artık tüketiciler tv reklamları izlemiyor. Boş vakitlerini, dvd izleyerek, oyun oynayarak ya da bilgisayar kullanarak değerlendiriyor. Bu değişim nedeniyle internet ve yeni iletişim kanallarından iyi bir ağ kurabilmek "promotion"'un en önemli öğesi haline gelecek.
Tüketicilerin kullanıcılara dönüşmesiyle neler değişime uğradı?
- Tüketiciler değer yaratma yeteneklerini herkese sergilemektedir.
- Ürün ve hizmeti özgün yaşam tarzlarına uygulamak.
- Birlikte yaratmayı güvenli istihdam için bir fırsat olarak görenler
- Zevk için katılanlar
- Şirketle birlikte üreterek para ödülüne göz dikenler
İşbirlikçi pazarlama(katılım)
Kültürel pazarlama(küreselleşmek)
Manevi pazarlama(sosyal sorumluluklar, vb)
Yaratıcılık çağı
Gelecek pazarlama taşları:
-Birlikte yaratalım: ürün deneyimi tüketiciyle birlikte yaratılır. Onların isteklerine göre kişiselleştirilir. Tüketici kendi kimliğini oluşturur. 3.'sü tüketici geri bildirimi ve tüketici ağının üründe yaptığı değişimlere ayak uydurur.
-Topluluk oluşturmak: Topluluk şirketlere değil kendi üyelerine hizmet sunmak için vardır. Sosyal medya havuzlarındaki tüketiciler aynı deneyimleri paylaşır ama bu mutlak etkileşim içinde olacakları anlamına gelmez. Topluma karşı daima şeffaf olmalı ve megafonun onlarda olduğu hissini uyandırmalısınız.
-Karakter yaratmak: DNA
Marka imajı, Doğruluğu ve kimliği yaratmak.
Bunları şirket ve markanın paralel sürdürdüğü misyon , vizyon ve değerlerle geliştirmek.
İnsanları etkileyen ve onlara dönüşüm vaadi vererek tüketiciyi güçlendiren hikaye yaratmak.
Şirket değerlerinin çalışanlara aktarılmasını sağlamak. (Timberland: çalışanların gönüllü olarak çevreye sosyal yardım için çalışması, vb..) Çalışanlar değer elçisidir. Çalışanlara güç verilmesi (Entreprise Co. çalışanların en alt kademedeki araba yıkama işinde çalışması öğrenmesi süreç hakkında yetkin olması ve bunun yanında şirketle ilgili bir karar alınırken yatay bir karar süreci işlenmesi)
Sürdürülebilirlik: (yüzyılımızın megatrendi)
2 platformda düşünülebilir fakat her ikisi birbiriyle iç içedir. (şirketler sürdürülebilirliği, sosyal çevrenin gelişimi ve sürdürülebilirliği) Bunlar arasındaki sinerjiyi yaratmak günümüzdeki en önemli farklılaşma öğesidir.
Pazar kutuplaşması: (lüks ve alt tabaka marka sayısının, pazar yöneliminin artması, orta tabaka markaların 2 kutuptan birine dönüşmesi.)
Kıt kaynaklar: Dünya tüketim düzeyinin ürettiğimiz miktarı geçmesi, dünyanın ekolojik ve çevresel dengelerinin tahrip edilmiş olması, demografik yapıların değişimi: nüfus artışları, genç nüfus pazarlarının, orta sınıf pazarlarının, yaşlı sınıf pazarlarının yeni pazarlarda oluşumu ve gelişimi..
- Yukarıdaki 3 öğe şirketleri daha verimli ve toplumun ilerlemesi için çaba sarf eden bir sosyal kuruluş gibi gönüllü, uzun vadeli stratejiler oluşturmalarını sağladı.
- Şirketler vizyon ve misyonları ışığında topluma, çevreye, ekonomiye karşı sorumluluklarını pazarlama kanalı olarak kullanmaya başladılar. Çünkü, tüketici artık çok daha akıllı (bilgili ve bilgiyi kolayca edinebiliyor: internet, forumlar vb..) ve sosyal sorumluluk bilincinin şirket içinde ve tüketiciler düzeyinde yarattığı "word-of-mouth" dedikodu, insanların marka DNA'sına güvenmesini, onunla kendi özgün yaşamını özdeşleştirerek markaya bağlanmasını sağlıyor. Bu tüketici internet kanalında bir "prosumer" olduğundan, forumlar gibi bir çok sitede ve arkadaş ağında yaşadığı deneyimi paylaşıyor. (Amerika'daki ünlü bisiklet markasının kilitlerinin bir tükenmez kalem ile açılabildiğinin forum sitelerinde vidyo görseli olarak yayılmasının ardından, şirket bir hafta içinde $10M. zarar etmişti.)
Kn: Peter Kotler, Pazarlama3.0
Yorumlar
Yorum Gönder